YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1735
KARAR NO : 2014/16903
KARAR TARİHİ : 21.10.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/52415
MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/09/2010
NUMARASI : 2006/203 (E) ve 2010/492 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık müdafinin temyiz dilekçesine ekli doktor raporuna göre temyiz talebinin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; şikayetçi A.. A..’ın İ. Bankasına ait … seri no’lu 30/09/2005 keşide tarihli çeki kırdırmak için factoring şirketi olan sanığın firmasına gittiği ve elindeki çeki kırdırmak parasını almak isredğini beyan ettiği, sanığın bu çeki ödeyeceğini belirterek müştekiden aldığı ancak çekin bedelini ödemediği, çeki de iade etmediği, çek bedeli kadar menfaat sağlayarak şikayetçiyi dolandırdığı iddia edilen somut olayda; sanığın katılanın iradesini fesada uğratacak hileli bir hareketinin bulunduğu ve şikayetçinin hileli harekete inanarak çeki sanığa teslim ettiği yönünde her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanık ve şikayetçi arasındaki ilişkinin tahsilatı için verilen çekin bedelinin ve çekin iade edilmemesinden kaynaklı hukuki ihtilaf konusu teşkil ettiği sanık savunması, şikayetçi beyanı ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın beraati yerin mahkumiyetine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.