Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/17187 E. 2015/31083 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17187
KARAR NO : 2015/31083
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/15191

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Germencik Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/07/2011
NUMARASI : 2006/317 (E) ve 2011/256 (K)
SANIK : N.. A..
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : U.. Ö..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık N.. A.. ve suça sürüklenen çocuk U.. Ö..’ün …….. ilçesine incir almak için geldikleri, burada sanık ……..’in kendisini …….. eski belediye başkanının oğlu olarak tanıtıp, peşin para ile incir alacaklarının söylediği, incirler tartılıp kamyonete yüklendikten sonra parayı 3 gün sonra getireceklerini söyledikleri, bu şekilde S.. A..’dan 514 TL, H.. D..’ten 3.400 TL, ………….’ten 1.000 TL, N.. E..’dan 550 TL, A.. S..’tan 600 TL, H.. K..’dan 177.20 TL ve H.. A..’tan 700 TL bedelli incir aldıkları, ancak sonrasında katılanlara herhangi bir ödeme yapmadıkları, sanık ve suça sürüklenen çocuğun bu şekilde üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Suça sürüklenen çocuk U.. Ö.. hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde,
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğun, üzerine atılı olan dolandırıcılık gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 6 yıllık dava zamanaşımının suç ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8.maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Sanık N.. A.. hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde,
Sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir aşağıda belirtilen neden isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, her bir katılan ile ayrı ayrı görüşerek incir pazarlığı yapması karşısında, katılan sayısınca dolandırıcılık suçu oluşacağı gözetilmeyerek yazılı şekilde zincirleme suç hükümleri uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; Fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “120 gün”, “150 gün”, “125 gün” ve “2500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “6 gün”, “5 gün” ve “100 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.