Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/17181 E. 2015/31078 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17181
KARAR NO : 2015/31078
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2011/402871

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/07/2011
NUMARASI : 2010/398 (E) ve 2011/488 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, suç uydurma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sigorta edenin dolandırılması, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Suçun oluşması için, sigorta bedelini almak üzere, zararın gerçekleştiğini ileri sürerek bu bedeli sahte işlem ve belgelerle almaları yada almaya kalkışmaları gerekir. Olayla ilgili belgeler sigorta kurumuna sunulmadıkça suçun icra hareketleri başlamaz. Failin sigortalı malını, sigorta bedelini almak için tahrip etmesi, yakması, bozması, yok etmesi kandırmaya yönelik ağır yalandır ve hiledir. Bu şekilde sigorta bedelinin alınması halinde dolandırıcılık suçu oluşur. Failin sigorta edilen veya sigorta bedelini alacak kişi olması gerekmez. Sigortanın türü de önemli değildir. Mal veya yaşam sigortası mali sorumluluk sigortası vb. Olabilir. Yanıltıcı uygulamaların sadece araç sigortalarında değil,bedeni hasarlar da dâhil olmak üzere her tür sigorta alanında yapıldığı, sigorta şirketinin sözleşme şartları çerçevesinde ödememesi gereken bir hasarı ödetmek amacıyla sigorta şirketine bilerek yanlış bilgi verilmesi veya önemli bir hususun gizlenmesi ya da sigorta süresi içerisinde kasıtlı olarak bir hasara sebep olunması veya hasarın miktarının olduğundan fazla gösterilmesi suretiyle yarar sağlanması şeklinde ortaya çıktığı gözlemlenmektedir.
………. plakalı aracın mal sahibinin sanık F.. Ö.. olup sanık Z.. Ü..’in de F….’ın şoförü olduğu, olay tarihlerinde şoför Z…..’in Niğde’de aldığı yük ile yanında misafir olan N…..’i da alıp İstanbul’a mal sevkiyatı yaptığı, burada malın boşaltılmasına takiben mal sahibi F…..’ın bilgisi dahilinde Z.. Ü..’in Ankara’ya teslim etmek üzere laminat parke yükü alıp Ankara’ya yola çıktığı, parke yükünü teslim etmeden sanık F….’ın Z.. Ü..’i arayarak parke yükünün teslim etmemesini ve kendisini Ankara’ya girişinde benzinlikte beklemesini istemesi üzerine Z…..’in yükü teslim etmeden F….’ı beklediği, F….’ın da gelerek bu malı teslim etmeyeceklerini ve götüreceğini daha sonra da kamyonun çalındığını karakola bildirmesini …..’den istediği Z….’in de bir gün sonra ….. ….. Polis Karakoluna kamyonun çalındığı yönünde ihbarda bulunduğu, sonrasında sanık F…..ın katılan firmadan sigorta bedelini almak için başvuruda bulunduğu, ancak firmanın yaptığı araştırmada olayın anlaşıldığı, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre sanıkların atılı suçları işledikleri anlaşılmakla haklarında verilen mahkumiyet kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.