Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/17115 E. 2015/32285 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17115
KARAR NO : 2015/32285
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/84749

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2012
NUMARASI : 2010/253, 2012/24
SANIK : R.. A..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine yönelik hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın suça konu çeki sahte olarak düzenleyip yaptığı ticari alışveriş nedeniyle piyasaya sürdüğü, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı iddia olunan somut olayda;
Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında, suça konu çeki Can Zeytincilik şirketinden yapmış olduğu nakliye bedeli olarak aldığını beyan etmesi karşısında, çekin düzenlendiği tarihte Can Zeytincilik Gıda Ltd. Şti. yetkilisi olan şahsın tespiti ile, keşideci imzasının kendisine ait olup olmadığının araştırılması, sanıktan suça konu çeki alma nedeni olarak bildirdiği nakliye işi ile ilgili sevk irasaliyesi veya başka bir belge olup olmadığı ve çek arkasındaki birinci ciranta olarak gözüken Ahmet Diri’nin olayla ilgisi ve kim olduğu sorularak açık kimlik bilgileri tespit edilebildiği taktirde ifadesine başvurulması, suça konu çek üzerinde yapılan sahteciliğin aldatma yeteneğinin olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi amacıyla adli emanette bulunan suça konu çek aslının getirtilip duruşmada incelenmesi, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, çek üzerindeki sahteciliğin ne şekilde yapıldığı, aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının öncelikle mahkemece değerlendirilmesi, duraksama halinde bu yönde uzman bilirkişiden rapor alınması, aldatma yeteneği ile ilgili değerlendirmenin gerekçeli karara yansıtılması gerekirken, sahte çek aslı getirtilip duruşmada incelenmeden ve aldatma yeteneği ile ilgili gerekçeli kararda hiçbir değerlendirme yapılmadan eksik araştırma ve yetersiz gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde değerlendirme yapılmaması,
2-TCK’nın 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.