Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/17097 E. 2015/31035 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17097
KARAR NO : 2015/31035
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/47241

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2011
NUMARASI : 2009/62 (E) ve 2011/311 (K)
SANIKLAR : K.. İ.., A.. İ..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de; “Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de, birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının, özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin, kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır.
Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır.
Bilişim sisteminden maksat, verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tabi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü, yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca bir çok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır.
Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.
Katılan ….. A.Ş ile sanık ….’in yetkili ortağı olduğu …..Ticaret Limited Şirketi arasında ticari ilişki olduğu, sanık ….in şirket ile herhangi bir yasal irtibatı bulunmadığı halde şirket ortağı ve temsile yetkiliymiş gibi davranarak katılan şirketten almış olduğu doğal gaz dönüşüm cihazları karşılığı 25. 12.2006 keşide tarihli 31.01.2007 ödeme tarihli 14.095,00 TL bedelli ve 25.12.2006 keşide tarihli 28.02.2007 ödeme tarihli 14.095,00 TL bedelli iki adet bonoyu keşide edip şirket adına imzalamak suretiyle katılan şirket temsilcisi M.. A..’a verdiği bonoların ödenmemesi üzerine katılan şirket tarafından icra takibi yapıldığı, ödeme emrini alan sanık ….in senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek borca itiraz ettiği ve ….. 2. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde her iki senetteki imzanın şirketi temsile yetkili olan sanık ………’in eli ürünü olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, sanıkların bu şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda; sanıkların savunması, katılan beyanı ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, sanıkların atılı suçları işlediğine dair mahkûmiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatlerine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.