Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/1700 E. 2014/16873 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1700
KARAR NO : 2014/16873
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/40338
MAHKEMESİ : Konya 5. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2010
NUMARASI : 2009/991 (E) ve 2010/288 (K)
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Katılanın sanıktan borç para aldığı ve karşılığında 01/09/2008 vade tarihli 9.000 TL’lik senedi verdiği, sonrasında söz konusu borcu 15.09.2008 tarihinde ödeyerek katılandan ibraname aldığı, ancak borcun ödenmesine rağmen 19/09/2008 tarihinde sanığın vekili aracılığıyla söz konusu senet kullanılarak, katılan hakkında icra takibi başlattığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın alınan savunmasında söz konusu senedin borcunun katılan tarafından ödendiği kabul ettiği, bu durumu avukatı S. K.’e bildirdiği ancak senedin avukatı tarafında vekalet ücretini tahsil etmek için takibe konulduğunu beyan ettiği, bu beyanın katılan tarafından da doğrulanması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanığın avukatı S. K.’in, olay ile ilgili olarak mahkeme tarafından dinlenilmesi sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de,
5237 Sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1 maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.