Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/16931 E. 2015/31336 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16931
KARAR NO : 2015/31336
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2011/396596
MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2011
NUMARASI : 2010/219 (E) ve 2011/513 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık Ahmet ile temyiz dışı sanıklar Erhan ve Hünkar’ın dolandırıcılık yapmak hususunda daha önceden aralarında anlaşarak bu kapsamda Çiğli Kipa AVM içerisinde bulunan A… isimli mağazaya gittikleri, burada sanık Ahmet’in kasiyer olan mağdur Aslı Gezer’e aldığı 8 TL’lik çorabın parasını ödemek üzere 100 TL verdiği, mağdurenin bozuk para istemesi üzerine sanık Ahmet’in yanındaki diğer sanıklar Erhan ve Hünkar’dan bozuk para istediği, bu sanıklarında bozuk para olmadığını söyleyerek mağdureyi hataya düşürmek amacıyla dikkatini dağıtacak şekilde sistemli olarak ellerine aldıkları çeşitli ürünlerin üzerinde fiyatları olduğu halde tekrar tekrar fiyatlarını sordukları, bu esnada sanık Ahmet’in açık durmakta olan kasada iki adet 50 TL olduğunu fark ekmesi üzerine mağdura elindeki 100 TL’yi uzatır gibi yapıp” hiç olmazsa iki 50 TL’lik yap 50 TL’nin birinden de çorabın parasını al” dediği, dikkati dağılan mağdurenin de sanığın dediğini yaparak 100 TL’yi almadan bir adet 50 TL ile 42 TL’yi para üstü olarak verdiği, akabinde sanıkların oradan ayrıldıkları, bir süre sonrada kolluk güçleri tarafından yakalandıkları, bu şekilde sanığın hileli hareketlerde bulunarak haksız menfaat temin etmek suretiyle üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, müşteki ile tanık ifadesi, fatura içeriği, yakalama tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde aşağıda belirtilen bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Sanığın, hileli hareketlerle suça konu haksız menfaati temin etmesiyle dolandırıcılık suçunun tamamlandığı gözetilmeden, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
2-Mahkeme masrafı olarak yapılan toplam 10,00 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK’nın 324/4 maddesi gereğince Devlet Hazinesine yükletilmesi yerine sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “60 gün”, ”15 gün”, “ 12 gün“ ve “240 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılıp, bozma nedenide gözetilerek yerlerine, sırasıyla “5 gün“, “4 gün”, ve “80 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkrasında yargılama giderleri ile ilgili bölümde yer alan ”sanıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına” ibaresinin çıkarılarak, yerine” 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.