YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16921
KARAR NO : 2015/31191
KARAR TARİHİ : 11.11.2015
Tebliğname No : 15 – 2011/393484
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : İslahiye Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/06/2011
NUMARASI : 2009/710 (E) ve 2011/521 (K)
SANIKLAR : C.. D.., K.. M..
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılan M.. K..’yı asker arkadaşı olan sanık C.. D..’in aradığı ve “dayımda ucuz altın var, paran varsa gel satın alalım, daha sonra altınları bozdurur sana da bir şeyler veririz” dediği, kendisinin de “tamam” diyerek telefonu kapattığı, bu görüşmeden sonra sanığın sık sık arayarak “ne zaman geleceksin” diye sorduğu, kendisinin de sanığın yönlendirmesi ile … inersin, ben seni karşılarım, oradan da … geliriz” dediği, bunun üzerine katılanın 25.02.2008 günü saat 10,00 sıralarında …indiği, ancak kendisini karşılayan olmaması üzerine …… geldiği, geldikten sonra şahsı cepten arayarak İslahiye çarşı içerisinde buluştukları, sanık …. yanında tanımadığı iki şahıs daha olduğu, .. şahıslardan birisinin dayısı olduğunu, diğerinin ise dayısının oğlu olduğunu söylediği, İşbankası’na birlikte gittikleri, oradan 4.100 TL (dörtbinyüz) çektiği, bankadan ayrıldıktan sonra banka karşısındaki sokağa girerek kahvehanede bir müddet oturup dışarı tekrar çıktıkları, dayısı olarak tanıştırdığı şahsın yanlarından ayrıldığı, C.. D..’in ise kendisine “parayı ver diğer dayıma gidip altınları alayım” dediği, parayı verip vermeme konusunda tereddüt etmesini sezen … yanında ve dayısı oğlu olarak tanıştırdığı diğer sanığın kimliğini çıkararak “sen galiba bize güvenmiyorsun, işte kimliğim” diyerek kendisine verdiği, kimliği kontrol ettiğinde K.. M.. adlı ve arkasında …. köyü yazdığını gördüğü, bunun üzerine cebinde bulunan 4,000 TL’yi C.. D..’e verdiği, … de parayı alarak kendisine “sen burada bekle, ben dayımdan altınları alayım geleyim” diyerek yanlarından ayrıldığı, sanık K.. M.. isimli şahısla yaklaşık 10 dakika oturduktan sonra bu şahsın da “tuvalete gidiyorum” diyerek yanından ayrıldığı, bu şahısların tekrar yanına dönmemesi üzerine katılanın dolandırıldığını anlayarak müracaata geldiği, parasını alan sanıklar C.. D.., K.. M.. ve görse tanıyabileceği şahıstan davacı ve şikayetçi olduğu, bu suretle sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Tüm dosya kapsamına göre, katılanın sanık ….asker arkadaşı olduğu, bu durumun sanık tarafından da doğrulandığı ve aralarında herhangi bir husumet de olmadığı, bu anlamda katılanın sanıklara yönelik gerçeğe aykırı beyanda bulunmasını gerektirir bir durum olmadığından katılanın beyanına itibar edilmesi gerektiği, ayrıca sanık …ve sanık ….çelişkili beyanları, sanık … tanımadığını, …ise olay günü birlikte buluştuklarını beyan etmesi, katılanın beyanında belirttiği üzere bankadan 4100 TL para çekilmiş olduğunun bildirilmesi, yine katılanın sanık …. kimlik bilgisinde yazılı Hisar köyünü söylemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanıkların eylemlerinin sabit olduğu gerekçelerine dayanan kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 11.11.2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.