YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16891
KARAR NO : 2015/31195
KARAR TARİHİ : 11.11.2015
Tebliğname No : 15 – 2011/406868
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Antalya 11. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2011
NUMARASI : 2011/298 (E) ve 2011/497 (K)
SANIK : H.. K..
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Sanığın katılanın lokantasında eleman olarak çalıştığı ve işyerinin personel evinde yattığı,olay günü işyeri gece bekçisinden katılana ait işyerinde kullanılan … plakalı aracın anahtarını, içinde yatacağını söyleyerek aldığı ancak araca benzin alıp şirket hesabına yazdırarak araçla birlikte işyerinden ayrılarak eski eşinin bulunduğu …. gittiği katılanın durumu öğrenerek şikayetçi olduğu,sanığın alınan ifadesinde suçlamayı kabul ederek, aracı izinsiz olarak aldığını ve …gidip geldiğini,aracı da katılana teslim etmediğini ancak kaldığı lojman önüne bıraktığını belirttiği,bu suretle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Tüm dosya kapsamına göre, sanığın daha önce katılanı lokantasında işçi olarak çalıştığı olay günü iş yeri gece bekçisinden alkollü olduğunu eve gidemeyeceğini söyleyerek müştekiye ait … plakalı aracın içinde yatacağını söyleyerek otomobilin anahtarını aldığı ancak bir süre sonra aracı çalıştırıp … gittiği açılan telefonlara cevap vermediği, bu olaydan 24 saat kadar sonra aracı hasarlı şekilde iş yeri yakınlarına terk ettiği gerekçesine dayanan mahkemenin kararında aşağıda gösterilen nedenler dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında hüküm kurulurken, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun …. K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi,
2-6352 sayılı Kanun’un 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20,00 TL dahil) az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir” şeklindeki hüküm dikkate alınmadan, toplam 19,30 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan …. terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla …. ibarelerinin eklenmesine ve hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin bölümünde çıkarılarak yerine “19,30 TL yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20,00 TL’den) daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince hazine üzerinde bırakılmasına” denilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.