YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16733
KARAR NO : 2014/7189
KARAR TARİHİ : 15.04.2014
Tebliğname No : 9 – 2011/296726
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/02/2011
NUMARASI : 2008/66 (E) ve 2011/53 (K)
SUÇ : Mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Katılan ile eşi olan sanık H. A. Ş.’in aralarında geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına ve müşterek çocuklarının velayetinin anneye verilmesine karar verildiği, olay tarihinde katılanın çocuğunu görmek üzere sanık H. A. Ş. evine otomobili ile geldiği, bunu gören her iki sanığın katılanın otomobilinin yanından ayrıldıktan sonra otomobilin sol dikiz aynasını kırıp, kaportasını çizerek zarar verdikleri iddia edilen olayda, katılanın hükümden sonra mahkemeye sunduğu 21.11.2012 havale tarihli dilekçe ile sanık H. A.Ş.hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiklerini bildirmiş olmasına göre, mala zarar verme suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu ve iştirak halinde işlenen suçlarda şikayetten vazgeçmenin diğer sanıklara sirayet edeceği hususu gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 73/6. maddesi gereğince sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği de sorulduktan sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.