YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16659
KARAR NO : 2014/5872
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
Tebliğname No : 9 – 2011/369875
MAHKEMESİ : Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/05/2011
NUMARASI : 2010/560 (E) ve 2011/195 (K)
SUÇ : Mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanıkla, eniştesi olan şikâyetçi arasında husumet bulunduğu, sanığın, olay gecesi şikâyetçinin evinin yakınına gelerek dışarıda istiflenmiş halde bulunan, odun, mobilya parçaları ve ağaç köklerini ateşe vererek yakmaya başladığı, durumu fark eden şikâyetçi ve eşinin sanığı olay yerinden kaçarken gördükleri, böylece sanığın yakarak mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, şikâyetçi ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre o yer Cumhuriyet savcısının ve sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 50/2. maddesine göre, suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu cezanın artık adlî para cezasına çevrilmeyeceği gözetilmeden, hapis cezası tercih edildikten sonra, bu cezanın adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 152/2-a maddesi gereğince cezasından iki kat artırım yapılması kararlaştırıldığı halde bir kat artırım yapmak suretiyle eksik ceza tayini,
3-Sanığın, şikâyetçinin kaynı olduğu ve aralarında ikinci derece kayın hısımlığı bulunduğu dikkate alınarak, sanık hakkında TCK’nın 167/2. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmeden fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.