Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/1664 E. 2014/16715 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1664
KARAR NO : 2014/16715
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/48759
MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/02/2010
NUMARASI : 2009/214 (E) ve 2010/48 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Kendisine ait olan .. plakalı aracı ile nakliyecilik işi yapan şikayetçinin, İzmir’e yük götürmesinin ardından terminalde beklediği sırada kendisini telefon ile arayan sanık H.. K..’un, bir eşyasının Mersin’e götürülmesi gerektiğini belirterek, 1000 TL fiyata söz konusu eşyanın belirtilen adrese götürülmesi amacıyla anlaştıktan sonra yükü teslim alması amacıyla şikayetçiyi bir yere çağırdığı; şikayetçinin tarif edilen yere geldiğinde; hükümden sonra vefat eden sanık F.. S..’nın, katılana bir kutunun içerisindeki yükü vererek 640 TL para istemesi üzerine şikayetçinin, … numaralı hattı kullanan sanık H.. K..’u arayarak, kendisinden para istenildiğini söylediği, sanık H.. K..’un, şikayetçiye, “parayı kendisinin ödemesini yükü getirdiğinde hem nakliye ücretini hem de yük için ödediği parayı iade edeceğine” dair yalan söylediği, bu duruma inanan şikayetçinin, istenilen parayı sanık F.. S..’ya ödedikten sonra söz konusu yükü alarak belirtilen adrese geldiği; ancak böyle bir adres ve Coşkun isimli bir kişinin bulunmadığını anladığı, bu şekilde sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle haksız menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık F.. S..’nın hüküm tarihinden sonra 22.06.2011 tarihinde vefat ettiğinin UYAP sistemi aracılığıyla Mernis’ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1.maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Şikayetçinin anlatımlarında; sanığın kendisini …numaralı telefon hattından aradığını belirtmesi üzerine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ve ilgili GSM operatörüyle yapılan yazışma neticesinde; şikayetçiyi suç tarihi ve zamanında arayan numaranın T. Ö. isimli kişinin üzerine kayıtlı olduğu tespit edilmekle; suça konu olan telefon hattının sanık H.. K.. tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespiti amacıyla hat kullanıcısı görünen T. Ö.’ın bilgisine başvurularak sanık H.. K..’u tanıyıp tanımadığı, söz konusu hattın kendisi tarafından fiilen kullanılıp kullanılmadığının öğrenilmesi, şikayetçinin, yükü teslim eden ve kendisinden para alan şahıs olarak sanık F.. S..’yı dosya içerisinde teşhise elverişli nitelikte olmayan, faks ile gönderilmiş bir adet fotoğrafından teşhis etmiş olması ve sanık Ferhat’ın da aşamalardaki ifadelerinde; müştekiye yük verip vermediğini hatırlayamadığını beyan etmesi karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanık F.. S..’ya ait teşhise elverişli fotoğrafların temin edilerek şikayetçiye gösterilmesinden sonra toplanan delilere göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre de;
a-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
b-5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunma haklarından yoksunluğun ”sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindeki kişiler yönünden ise söz konusu hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gerektiği gözetilmeden kanundaki düzenlemeye aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.