Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/16600 E. 2014/6145 K. 02.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16600
KARAR NO : 2014/6145
KARAR TARİHİ : 02.04.2014

Tebliğname No : 9 – 2011/351447
MAHKEMESİ : Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/06/2011
NUMARASI : 2011/107 (E) ve 2011/408 (K)
SUÇ : Mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar Verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Somut olayda; suça sürüklenen çocuğun Cumhuriyet Halk Partisi’ne ait ….. plaka sayılı seçim minibüsüne taş atarak aracın sağ ön kapı camına zarar verdiği anlaşılmakla mala zarar verme suçunun işlendiğine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir,
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-08.10.2009 tarihli faturadan zararın tamamının yargılama sırasında giderildiği anlaşılmakla, gidermenin tüm sanıkların ortak iradesi ile olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun cezasından indirim yapılması gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi,
2-Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğinin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal inceleme yaptırılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-5395 sayılı Kanun’un 3/a-2 maddesine göre kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuk için suça sürüklenen çocuk ifadesinin kullanılması gerekirken sanık ifadesinin kullanılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.