YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16595
KARAR NO : 2014/6022
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
Tebliğname No : 9 – 2011/351069
MAHKEMESİ : Elmalı Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2011
NUMARASI : 2011/205 (E) ve 2011/196 (K)
SUÇ : Mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanığın, Adalet ve Kalkınma Partisi Elmalı İlçe Teşkilatı’nın kullanımında olan binanın giriş kapısının sağ duvarına ve binanın sol duvarlarına keçeli kalemle çeşitli şeklinde yazılar yazdığı, siyasi bir partinin kullanımda olan binaya ait duvarları yazı yazarak kirletmek suretiyle mala zarar verme suçunu işlediği iddia edilen olayda,
1-Sanığın binanın tamamının partiye ait olmadığını beyan etmesi ve görgü tespit tutanağına göre, binanın üç katlı olduğunun belirtilmesinin sanık savunması ile örtüşmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için binanın tamamının Adalet ve Kalkınma Partisi İlçe Teşkilatının kullanımında olup olmadığının araştırılması, tamamının anılan partinin kullanımında olmadığının veya partinin zemin katı dışında faaliyet gösterdiğinin anlaşılması durumunda atılı suç oluşmayacağı,
2-Sanığın 27.06.2011 tarihinde alınan savunmasında, tedavi gördüğünü beyan ettiği ve buna ilişkin Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri bölümünün raporunu sunması karşısında, sanığın suç tarihi itibariyle TCK’nın 32. maddesi gereğince, akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı yönünde Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi sağlık kurulundan ya da Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.