Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/16565 E. 2015/31192 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16565
KARAR NO : 2015/31192
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2011/401122
MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2011
NUMARASI : 2011/46 (E) ve 2011/988 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Şikayetçinin Yalova merkezde bulunan Burgerking isimli iş yerinde müdür olarak çalıştığı, olay tarihinde sanığın çalışmış olduğu iş yerine gelerek bozuk para lazım olup olmadığını sorduğu, şikayetçinin 600 TL’lik bozuk para alabilirim dediği ve 600 TL yi verdiği, sanık bunun üzerine şikayetçiye hitaben “bizde bozuk para sayma makinası var, paraları gözünüzün önünde sayarız” dediği, şikayetçinin kabul etmesi üzerine tanık İ.. Y.. ile birlikte sanığın iş yerinden ayrıldığı, bir müddet sonra tanıkla birlikte Fatih Caddesinde yürüdükleri sırada bir kişi ile telefonda görüşüp “kızım paraları saymaya başla hamburgerci geliyor paraları alacak” dediği ve tanığa hitaben “sen L…. Karadeniz Fırınına git, paraları al” dediği ve fırının yerini tarif ettiği ve tanığın yanından ayrıldığı, daha sonra yapılan araştırmada böyle bir fırının olmadığı bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edildiği olayda;.
Tüm dosya kapsamına göre, sanığın iddia edildiği gibi şikayetçiye bozuk para vereceğini söyleyerek hileli davranışlarla menfaat temin ettiği sabit olup üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği gerekçesine dayanan mahkemenin kararında aşağıda gösterilen nedenler dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında hüküm kurulurken, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi, yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, aynı gerekçelerle adli para cezasının alt sınırın üzerinde 150 gün olarak tayin edilmesi, suretiyle çelişkiye düşülmesi,
2-6352 sayılı Kanun’un 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20,00 TL dahil) az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir” şeklindeki hüküm dikkate alınmadan, toplam 7,80 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan ”150 gün”, ”125 gün” “2.500 TL” terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, ”4 gün”, “80 TL” ibarelerinin eklenmesine, hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin bölümlerin çıkarılarak “7,80 TL yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20,00 TL’den) daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince hazine üzerinde bırakılmasına” denilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.