Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/16543 E. 2015/31153 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16543
KARAR NO : 2015/31153
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2011/408745

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Lüleburgaz 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/10/2010
NUMARASI : 2008/144 (E) ve 2010/608 (K)
SANIK : T.. G.., İ.. B..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın kendisine ait bir iş yerinin bulunduğu, tanık ………..ın ise bu iş yerinde sekreter olarak çalıştığı, katılanın işyerinde bulunmadığı, sadece tanığın iş yerinde bulunduğu sırada temyiz dışı sanık T.. G.. ve sanık İ.. B..’ın tanığın yanına geldiği, ………. servisinden geldiklerini, televizyonu alıp tamir edeceklerini beyan ettikleri, tanığın, patronunun büroda olmadığını beyan ettiği, bunun üzerine temyiz dışı sanığın telefonunu çıkarıp ……….. diye hitap ederek konuşmaya başladığı, yapılan konuşma sırasında büroda bulunan televizyonu alarak daha büyük bir televizyon getireceklerini söylediği, tanığın, katılan ile konuştuklarına inanmasından dolayı sanıkları katılanın odasındaki televizyonun yanına götürdüğü, sanıkların televizyonu sökerek götürdükleri böylece sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan beyanı, tanık beyanı ile tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.