YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16519
KARAR NO : 2015/31007
KARAR TARİHİ : 09.11.2015
Tebliğname No : 15 – 2012/2409
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2011
NUMARASI : 2010/103 (E) ve 2011/596 (K)
SANIK : C.. Ö..
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, ….. bayiliği yapan ….. Oto isimli şirkette çalıştığı, olay tarihinde araç almak istediğini öğrendiği katılanı arayarak ellerinde temiz bir araç bulunduğunu, kaçırmaması gerektiğini söyleyerek 9000 TL kapora istediği, sanığa güvenen katılanın istenilen kaporayı Yapı Kredi Bankası ……… Şubesinde bulunan sanığın hesabına gönderdiği, daha sonra katılanın tüm aramalarına rağmen sanığa ulaşamadığı, sanığın bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, müşteki beyanı ile tüm dosya kapsamına göre, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
2-TCK 52/3. md.ne aykırı olarak, hapis cezasından çevrilen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi sırasında adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısının gösterilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “450 gün”, “375 gün” ve “7500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi, hüküm fıkrasının “savunması nazara alınarak TCY 50” ibaresinden sonra gelmek üzere “maddesi uyarınca sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının 300 gün adli para cezasına çevrilmesine ve bu cezanın” ibaresinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.