Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/16489 E. 2015/31001 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16489
KARAR NO : 2015/31001
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2011/395477

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Harran Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/07/2011
NUMARASI : 2010/400 (E) ve 2011/308 (K)
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : Ö.. A..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; suça sürüklenen çocuğun, H. A. adına kayıtlı 0 … …81 26 nolu telefon hattıyla katılanın kullanmakta olduğu 0 5…….04 97 nolu cep telefonuna “Değerli abonemiz S. S…’ın Ramazan’a özel kampanyasında 100 bin ve 10 bin TL ödül ikramiyesinde hattınız 1500 hat arasında 9 uncu çıktı. 10 bin TL ödül kazanmıştır. Pepsi bilgi ve işlem için 0 539 …81 26 nolu Pepsi danışma hattını arayın” şeklinde mesaj atarak katılanın kendisini aramasını sağladığı, katılandan kazandığı ödülü alabilmesi için 4 adet 250’lik kontör göndermesini istediği, katılanın da kontörleri alıp şifrelerini söylediği, suça sürüklenen çocuğun bu şekilde menfaat temin ettiği anlaşılmakla, eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK 52/3. md.ne aykırı olarak, hapis cezasından çevrilen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi sırasında adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısının gösterilmemiş olması,
5237 sayılı TCK’nın 52/4 maddesine göre; kararda, para cezasının on eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının “TCK’nın 50/3″ ibaresinden sonra gelmek üzere” ve “50/1. maddesi uyarınca sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının 200 gün adli para cezasına çevrilmesine ve bu cezanın” ibaresinin yazılması, yine hükmün ilgili kısmına “para cezasının birer ay arayla on eşit taksitle ödenmesine” ifadesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.