Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/16421 E. 2015/30665 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16421
KARAR NO : 2015/30665
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2011/402229
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2011
NUMARASI : 2008/303 (E) ve 2011/180 (
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın katılana kendisini, TEDAŞ’da çalışan memur olarak tanıttığı, TEDAŞ’a işçi alınacağını, bu işin el altından yapıldığını eğer isterse katılanı işe yerleştirebileceğini söylediği, katılanın kabul ettiği ve sanığa 175 TL para verdiği, ayrıca nüfus cüzdanı fotokopisi, ikamet fotokopisi ve fotoğraf da verdiği, daha sonra TEDAŞ’a gittiğinde sanığı sorması üzerine böyle bir şahsın çalışmadığını öğrendiği, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmakla aşağıda belirtilen neden dışında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “60 gün”, “50 gün” ve “1.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.