Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/16417 E. 2015/30693 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16417
KARAR NO : 2015/30693
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2011/402250

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2011
NUMARASI : 2009/2493 (E) ve 2011/668 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıklar M….. ve İ….’in, emlakçılık işi ile uğraştığı, suç tarihinde birlikte hareket ederek, ev almak isteyen katılana …………….. dairenin tapuda sanık M…. adına kayıtlı olduğunu söyleyerek söz konusu daireyi katılana haricen sattıkları, kapora olarak katılandan 25.000 TL aldıkları, ancak sonrasında dairenin satışını tapudan katına vermedikleri, katılanın yaptığı araştırmada dairenin başka bir şahıs adına kayıtlı olduğunu öğrendiği, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, söz konusu dairenin tapuda maliki olarak görünen Ş..’ın olaya ilişkin beyanının alınması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.