YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16324
KARAR NO : 2014/17290
KARAR TARİHİ : 27.10.2014
Tebliğname No : 11 – 2012/22079
MAHKEMESİ : Demirci Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2011
NUMARASI : 2007/168 (E) ve 2011/226 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 28.12.2004 tarih ve 2004/173-228 sayılı kararında da açıklandığı üzere dolandırıcılık suçunun bankanın maddi varlığı olan çek kullanılmak suretiyle , ayrıca nüfus idaresinin maddi varlığı olan sahte nüfus cüzdanının kullanılarak işlendiğinin iddia ve kabul olunması karşısında; eylemin TCK’nın 158/1-d,f maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.