Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/16229 E. 2014/5671 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16229
KARAR NO : 2014/5671
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

Tebliğname No : 9 – 2011/278621
MAHKEMESİ : Antalya 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2011
NUMARASI : 2010/477 (E) ve 2011/26 (K)
SUÇ : Mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Daha önce katılana ait evde kiracı olarak oturan ve katılan ile aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle evi boşaltan sanığın, suç tarihinde eskiden oturduğu evin yakınlarına gelerek, mahallede bulunan 13 ve 15 yaşlarındaki üç çocuğa katılanın evinin camlarını kırmaları halinde 25 TL para vermeyi vaat ettiği, çocukların da katılana ait evin penceresine taş atarak kırdıkları ve böylece sanığın çocukları mala zarar verme suçuna azmettirdiği iddia ve kabul olunan somut olayda; mala zarar verme suçunun şikayete tabi olan suçlardan olduğu, “azmettirme” hususunun ise 5237 sayılı TCK’da “suça iştirak” başlığı altında düzenlendiği, aynı kanunun 73/5. maddesinde ise “İştirak hâlinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikâyetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.” hükmünün düzenlediği, katılan N.. Ü..’ın ise 20.10.2010 tarihli polis merkezinde alınan ifadesinde; çocuklardan şikayetçi olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, TCK’nın 73/6. maddesi gereğince sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.