Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/16090 E. 2014/5121 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16090
KARAR NO : 2014/5121
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

Tebliğname No : 9 – 2011/304492
MAHKEMESİ : Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2011
NUMARASI : 2010/452 (E) ve 2011/181 (K)
SUÇ : Mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Somut olayda; şikayetçi A.. R..’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla İnecik Köyü’nden geçtiği sırada, hayvanlarını araca yüklemekte olan sanık Nazım’ın başka araçlarla birlikte şikayetçiye ait aracı da durdurduğu, buna sinirlenen şikayetçinin, sanığa sinkaflı sözlerle küfrettiği ve tartışmaya başladıkları, tartışma sırasında sanığın, haksız tahrik etkisi altında elindeki sopa ile şikayetçiye ait aracın kaputuna vurarak zarar verdiği sabit olmakla, mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkındaki 25 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.