YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16047
KARAR NO : 2015/30811
KARAR TARİHİ : 04.11.2015
Tebliğname No : 15 – 2011/397513
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Kırıkhan Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2011
NUMARASI : 2011/298 (E) ve 2011/423 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Hayvancılık ve çiftçilik işi ile uğraşan katılanın, bir arkadaşı aracılığıyla sanık ile tanıştığı ve Hassa ilçesine hayvan satın almak amacıyla geldiği, sanık ile altmış dört adet büyükbaş hayvanın alımı konusunda anlaştığı, sanığın katılanı bir köye götürerek satacağı hayvanları gösterdiği, sanığın kapora olarak 20.000 TL para istemesi üzerine katılanın arkadaşı A.. A..’i aradığı ve sanığın hesabına 20.000 TL parayı göndermesini istediği, sanığın hesabına gelen parayı çektikten sonra, yanında bulunan ve Mustafa olarak tanıttığı şahsa parayı verdiği, bu şahsın sanık ile katılanın yanından ayrıldığı, sanığın da bir süre sonra lavaboya gitmek için ayrılarak geri gelmediği, katılanın sanığın telefonunu aramasına rağmen ulaşamadığı, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık ifadesi, katılan ve tanık beyanları, tutanaklar, dekont, banka yazıları ile tüm dosya kapsamına göre, aşağıda belirtilen nedenler dışında sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
2-5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1. maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “360 gün”, “300 gün” ve “6.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle ve hüküm fıkrasından ”TCK 53.madde gereğince sanık hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine” ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.