Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/15905 E. 2015/30791 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15905
KARAR NO : 2015/30791
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/78825

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/01/2012
NUMARASI : 2011/32 (E) ve 2012/2 (K)
SANIKLAR : A.. D.., F.. A.., H.. K..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de; “Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de, birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının, özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin, kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır.
Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır.
Bilişim sisteminden maksat, verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü, yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır.
Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.
Sanık ……… yanında sanık F.. A.. ve açık kimlikleri belirlenemeyen şüphelilerle birlikte eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek bir şekilde elde etmiş oldukları sahte çek ile şeker almak amacıyla, şeker satan işletmeleri gezdikleri, son olarak şekeri katılan ……. almak amacıyla katılanın işyerine gittikleri, katılandan çek karşılığı şeker verip veremeyeceğini sordukları, katılanın “çeki sordurayım sonra verelim” demesi üzerine çek fotokopisini katılana bırakarak ayrıldıkları, katılanın çekteki bilgileri telefonla bankaya vererek çeki sorduğu, çekin bilgiler itibariyle sağlam olduğunun bildirilmesi üzerine tekrar sanıkları aradığı, onların gelmesi üzerine almış olduğu çeke karşılık 167 torba şekeri sanıklara verdiği, sanıkların almış oldukları şekere karşılık dava konusu olan çeki verdikleri, şekeri alan sanıklardan ……… daha önceden tanıdığı olan, nakliyat işi ile uğraşan …….. arayarak kamyonunu şekeri taşımak için kiraladığı, şekerleri kamyona yükledikleri, ……. kamyon ile …….. götürecekleri hususunda anlaşmalarına rağmen sonradan şekeri önce pazarda bulunan ……. ve ….. sattıkları, onların da şekerin çok olduğunu anlaması üzerine bir kısmını alarak diğer kısmını S.. A..’e 10 çuval kadar verdikleri, geri kalan şekeri de piyasa fiyatının altında …….. sattıkları, ……….. de suça konu şekerlerle ilgili herhangi bir araştırma yapmadan şekeri satın aldığı iddia olunan olayda; sanık F.. A..’ün, dinlenen katılan ve sanık beyanları göz önünde bulundurulduğunda, sanık ………. yanında bulunan kişilerden birisi olmadığı, sanık ……. nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarına iştirak ettiğine dair savunmasının aksine delil elde edilemediği, sanık H.. K..’nin ise suça konu şekerleri suç eşyası olduğunu bilerek satın aldığına dair cezalandırılmalarına yeterli delil elde edilemediği gerekçeleriyle beraatlerine yönelik, sanık A.. D..’nun yönünden ise nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarının oluştuğuna yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanık A.. D.. müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.