Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/15437 E. 2014/4743 K. 13.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15437
KARAR NO : 2014/4743
KARAR TARİHİ : 13.03.2014

Tebliğname No : 9 – 2011/283473
MAHKEMESİ : Fatih 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2011
NUMARASI : 2010/787 (E) ve 2011/603 (K)
SUÇ : Mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanığın, bodrum katında oturması ve dışarı bakan tek penceresinin önüne de şikayetçinin .. plaka sayılı aracını park etmesi nedeni ile tanık M.. V..’nın yeminli ifadesinde belirttiği üzere süpürge sopası ile aracın tamponuna ve çamurluğuna vurarak zarar verdiği somut olayda; 14.05.2010 tarihli olay yeri inceleme ve tespit tutanağı içeriğine göre suça konu aracın sol çamurluğunda 3-4 cm büyüklüğünde iç tarafa göçük oluştuğu, aracın ön tamponunda 1-2 cm ebadında çökük ve sağ çamurluk kısmında çiziklerin bulunduğunun anlaşılması karşısında sanığın mala zarar verme suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında şikayetçinin kendisine “orospu” dediğini ve tehdit ettiğini iddia etmesi karşısında, kendisine duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen mahkemeye gelmeyen şikayetçinin hazır edilerek ifadesi alındıktan sonra, sanık lehine olarak TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrikin unsurlarının oluşup oluşmadığı araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.