Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/15359 E. 2014/3839 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15359
KARAR NO : 2014/3839
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

Tebliğname No : 9 – 2011/262578
MAHKEMESİ : Çarşamba 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/04/2011
NUMARASI : 2010/23 (E) ve 2011/192 (K)
SUÇ : Mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanığın, şikayetçinin oğlu olan B.. F..’ın eski eşi İ.. A.. ile arasında uzun süren duygusal bir ilişkinin yaşanması sonrasında tanık İlkay’ın sanığı reddetmesi nedeniyle sanığın tehditlere başladığı, bu konularda defalarca şikayet ve soruşturma yapıldığı, sanığın 08.07.2009 tarihinde kasten ve zarar vermek amacıyla şikayetçiye ait samanlık ve depo olarak kullanılan binayı yaktığı, hatta tanığın, sanığı yakarken gördüğü, evliliğinin bozulmaması amacıyla buna ilişkin olarak önceleri beyanda bulunmadığı, sonradan tanık olarak alınan ifadesinde bu hususları belirttiği, böylelikle sanığın mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, tanık İlkay ile olan ilişkilerinin ortaya çıkmasından sonra, daha öncesinde yanan samanlığa ilişkin suç isnadında bulunduklarını belirterek suçlamaları kabul etmemesi, dosya kapsamından sanık ile tanık arasında yaşanan duygusal ilişkinin her iki tarafın rızasına dayalı olduğunun anlaşılması, ilişkinin ortaya çıkmasından sonra 09.04.2009 günü meydana gelen olay nedeniyle Çarşamba 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılmış ve hüküm tarihi itibariyle 2009/572 Esas sayılı dosyasıyla derdest olan dava dosyasından da anlaşılacağı üzere aralarında husumet bulunması, yangına ilişkin şikayetin bu olayların yaşanmasından sonra 13.10.2009 tarihinde yapılması, beyanı hükme esas alınan ve olayın tek görgü tanığı olan tanık İlkay’ın olaydan uzun bir süre geçtikten sonra alınan 10.12.2009 tarihli kolluk beyanında, sanığı samanlığı yakarken bizzat gördüğünü belirtmesine rağmen, yargılama sırasındaki ifadesinde sanığın olay yerinde olmadığını, ancak yakmadan önce samanlığı yakacağını kendisine söylediğini ifade ederek çelişkiye düşmesi, sanığın olay sonrasında yangının söndürülmesine yardım etmesi, mahkeme kararına dayanak teşkil eden mesajların olaydan 10 ay sonra meydana gelen başka olaylara ilişkin olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.