YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14921
KARAR NO : 2014/3935
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
Tebliğname No : 6 – 2011/383822
MAHKEMESİ : Ankara 1. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/09/2011
NUMARASI : 2010/523 (E) ve 2011/500 (K)
SUÇ : Kamu malına zarar verme, hırsızlık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak, hırsızlık suçunun temel şeklidir. Taşınır malın alınmasının suç oluşturabilmesi için, zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir.
Suça sürüklenen çocukların, hırsızlık amaçlı E.. Sağlık Ocağının giriş katı cam çerçevesini zorlayıp içeriye girdikleri çekmeceleri karıştırdıkları ve hiç bir şey almadan çıktıkları böylece suça sürüklenen çocukların, hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçlarını işledikleri iddia ve kabul edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1)TCK’nın 36. maddesinde “Fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz; fakat tamam olan kısım esasen bir suç oluşturduğu takdirde, sadece o suça ait ceza ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlemenin yer aldığı, somut olayda, E.. sağlık ocağına hırsızlık yapmak amacıyla giren, görevlilere ait çekmeceleri karştırıp hiçbir şey hırsızlamadan, kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini, gönüllü vazgeçerek sağlamaları dikkate alınarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK’nın 36. maddesi amir hükmünün gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)26/01/2011 tarihli duruşmada müşteki olarak dinlenen H.. E..’in, olay nedeniyle sağlık ocağında meydana gelen maddi bir zararın olmadığını belirtmesi karşısında, suça sürüklenen çocukların eylemleri sonucu sağlık ocağında, ölçülebilir maddi bir zarar oluşup oluşmadığı, oluşmuşsa zarar miktarı araştırılmadan cezalandırılmalarına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.