Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/14920 E. 2014/3955 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14920
KARAR NO : 2014/3955
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/174385
MAHKEMESİ : Tarsus 1.Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2011
NUMARASI : 2010/545 (E) ve 2011/450 (K)
SUÇ : Kamu malına zarar verme, hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur.Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır.Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak, hırsızlık suçunun temel şeklidir. Taşınır malın alınmasının suç oluşturabilmesi için, zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir.
Bir kimsenin konutuna,konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girildikten sonra çıkmayan kişi konut dokunulmazlığı suçunu işlemiş olur.Konuta girmek,failin bütün vücudu ile tamamen konuta girmesi demektir.Bu nedenle,konutun eklentisi içinde olmamak kaydıyla, pencereden içeriye bakma, kapıyı dinleme camı tıkırdatma,dış kapı zilini çalma bu suçu oluşturmaz. Konuta veya eklentisine nereden girildiğinin önemi yoktur.Konuttan çıkmamak,konut sahibinin rızası ile girilen konuttan, söz, hareket ve tavırlarıyla kendisini çıkmaya davet edilmesine rağmen, çıkmamaktadır.
Suçun oluşması için, sahibinin rızası olmadan girilen yada rızayla girildikten sonra istendiği halde dışarı çıkılmayan bir konut veya eklentisi olmalıdır. Konut, (mesken) bir kimsenin geçici de olsa oturmak için sığındığı her nevi yer olarak tanımlanabilir.Medeni kanunun 19 uncu maddesinde tanımlanan her ikametgah TCK. anlamında bir konuttur Kişinin ihtiyaçlarından bir veya bir kısmının yerine getirildiği yani yaşamsal faaliyetlerini geçirdikleri yer konuttur. Konutun bir bina olması şart değildir. Konut eklentisi (müştemilat) ;konuta bitişik yada onun yakınında olan, konut veya benzerî yapıların kullanılış amaçlarından herhangi birini tamamlayan diğer yapılar veya yerlerdir. Balkon, koridor, sahanlık, etrafı çitle çevrili avlu, eve ait etrafı duvarla çevrili bahçe, buna örnek gösterilebilir. Diğer bir anlatımla, girilmesi konutta oturanların huzur ve güvenliğini bozabilecek konuta bağlı veya pek yakın ek yapılar veya yerlerdir. Avlu, ahır, bahçe, taraça, samanlık, odunluk, kömürlük, balkon gibi yerler eklentidir. Konut veya eklentiyi dış dünyadan ayırıcı belirtiler, o yer sahibinin yaşama biçimi,mevcut olanakları,sosyal ve ekonomik durumu ile kültürel ve yöresel özelliklere, gelenek ve göreneklere göre farklılıklar gösterebilir.Bu husus,olaysal olarak değerlendirilmeli,tayin ve takdir edilmelidir.
Apartman giriş kapısından sonraki koridorların, merdiven ve merdiven boşluklarının, daire giriş kapısı ön kısımlarının, sahanlıkların apartmanda oturanlara ait ortak “eklenti” olduğunun kabulü gerekir. Apartman dış kapısının açık kalması, bu kısımların eklenti olma niteliğini etkilemeyeceği gibi eklenti sayılmamasına da neden olmaz.Dış kapının konması;bu yerlerin dış alemle ilgisinin kesildiğine ve yasa dışı bir amaçla içeri girilmesine izin verilmediğine ilişkin iradenin bir göstergesidir. Merdivenler ve sahanlık, konuta giriş çıkış için zaruri, konutun kullanış amacını tamamlayan ve sağlayan, konuta bağlı yerlerdendir.Her isteyenin bu yerlere girmesi ve yararlanması olanaksızdır.Sahanlık ve merdiven olmadan konut olamayacağı gibi, konut olmadan da merdiven ve sahanlık olamaz.Bu itibarla konut ve apartman merdiveni birbirinden ayrılmaz birer parça ve merdivenler konutun,eklentileridir.
Rızaya aykırı olarak girme veya rıza ile girildikten sonra çıkması istenilmesine rağmen çıkmayan kişi bu eylemini, açık bir rızaya gerek olmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerinde işlemesi hâlinde Fail ikinci fıkraya göre cezalandırılacaktır. Girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri, Avukatlık bürosu, Doktor muayenehaneleri, Emlak bürosu, Mimar bürosu, v.b. gibi izinle girilmesi gereken yerlerdir. Girilmesi mutat olan yerlere, süper marketler, mağazalar, dükkanlar, pasta salonları, kahvehane, restoran ve lokantalar.sinema,tiyatro,otel,bar, hastane,örnek gösterilebilir. Halka açık olduğu saatlerde bu gibi, yerlere giriş de suç oluşmaz. Ancak halka kapalı olan saatlerde buralara rıza haricinde girilmesi hâlinde bu fıkradaki suç oluşacaktır.
Sanığın Devlet Demir yollarına ait malzemelik atölyesinde bulunan ve rayların yapımında kullanılan demir çubukları malzemelik atölyesinin üst çatısını delmesi sonucunda peyderpey aynı kast altında kısa zaman aralıkları ile bahse konu atölyeden motorsikletle götürerek sakladığı, ihbar üzerine bu malzemelerin bulunduğu yerde üç tekerlekli motorsikleti ile birlikte yakalandığı, bu şekilde sanığın kamu kurumu olan devlet demir yollarına ait malzeme atölyesinin çatısını kırmak sureti ile kamu malına zarar verme suçunu, kamuya ait bir işyerine izinsiz olarak girerek işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu ve bir kalemde götüremeyeceği eşyaları kısa zaman aralıkları ile peyder pey götürmesi şeklindeki eyleminin zincirleme biçiminde kamu kuruma ait eşya hakkında hırsızlık suçu işlediği iddia ve kabul edilen olayda;
Gerçeğin şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması bakımından, hırsızlığa konu malzemenin kapalı, işyeri vasfında alanda mı yoksa açık alanda mı muhafaza edildiği, hırsızlık fiilinin hangi tarihte gerçekleştiği, kurum zararının oluşup oluşmadığı, kurum zararı oluşmuşsa niteliği ve ne kadar olduğu, depoda muhafaza edilen hurdalık malzeme miktarı bakımından bir muhasebe kaydı ve hırsızlığa konu depoda bir bekçi bulundurulup bulundurulmadığının tespit edilmeden, ayrıca malzeme atölyesinin çatısı delinmek suretiyle zarar verildiği iddia edilmesine göre, olay mahallinde keşif yapılarak zararın ne şekilde oluştuğu, ne kadar olduğunun belirlenmesi konularında bilirkişi raporu alınmadan, hırsızlığa konu eşyanın peyder pey bulunduğu yerden alınıp bir yerde biriktirilmesinin, fiilin teselsül ettiğinin kabulü için yeterli olmayacağı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun eksik kovuşturmayla cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.