Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/14853 E. 2015/29233 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14853
KARAR NO : 2015/29233
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, katılan K.. A.. adına oluşturup kendi fotoğrafını yapıştırdığı nüfus cüzdanı ile Vodafone Telekomünikasyon AŞ’nin bayisi olan ……….. 05.03.2008 tarihinde müracaat edip 6 adet hat tesis ettirdiği, bu hatları yanında çalıştırdığı elemanlarına vererek kullandırdığı ve tahakkuk eden 1.000.00 TL civarındaki konuşma ücretini ödemeyerek atılı suçları işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; sanığın, katılan adına düzenlenmiş ve nüfus idaresinin maddi varlığı olan nüfus cüzdanını sahte olarak düzenlenip dolandırıcılık eyleminde kullanması karşısında eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin ve bu suçla bağlantılı olan özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin delilleri takdir ve değerlendirmenin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.