YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14827
KARAR NO : 2015/28939
KARAR TARİHİ : 28.09.2015
Tebliğname No : 15 – 2011/387525
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/06/2011
NUMARASI : 2007/915 (E) ve 2011/307 (K)
SANIK : M.. B..
SUÇ : Dolandırıcılık, özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanmak
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmelidir.
Sanığın, polis memuru olmadığı halde polis kıyafeti giyerek kurbanlık koyun satışı yapılan yere gittiği, katılana, koyun satın almak istediğini söyleyerek iki adet koyun seçtiği, 750 TL’ye anlaştıkları, katılana 50 TL kapora verdiği, koyunun bir tanesini annesine götüreceğini diğer koyunu ise ertesi gün veya bayram sabahı gelerek alacağını, paranın geri kalanını diğer koyun almaya geldiğinde vereceğini söyleyerek koyunun bir tanesini götürdüğü, daha sonra diğer koyunu almaya gelmediği ve götürdüğü koyunun parasını da vermediği, sanığın bu şekilde hileli davranışlarla katılanı aldatıp, katılanın zararını kendisine yarar sağlayarak dolandırıcılık suçu ile polis memuru olmadığı halde yetkisi olmadan alenen ve başkalarını yanıltacak şekilde polis elbisesini giyerek, özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanmak suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Suç işlenirken, emniyet müdürlüğünün maddi varlığı olan resmi polis kıyafetinin suçta kullanıldığının iddia ve kabul edilmesi karşısında, bu eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d ve 264. maddesinde düzenlenen kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanmak suçlarını oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetlerine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 28/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.