YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14807
KARAR NO : 2015/29158
KARAR TARİHİ : 30.09.2015
Tebliğname No : 15 – 2011/389753
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/06/2011
NUMARASI : 2009/633 (E) ve 2011/392 (K)
SANIK : G.. T..
SUÇ : Hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; katılanın döviz alışverişi yaptığı işyerinde gişe görevlisi olarak 5-6 aydan beri çalışmakta olan sanık G.. T..’nın, akşam iş çıkışından sonra ertesi gün işe gelmediği, yapılan sayımda sanığın katılana ait 7.400 USD ve 600 TL parayı da alarak mal edindiği ve bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükümde temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi,
2- Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/4. maddesine aykırı biçimde aynı Yasanın 53/1. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı Kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasından, TCK’nın 53. maddesinin tatbikine ilişkin paragrafın çıkartılması, ayrıca hüküm fıkrasında yer alan; adli para cezasına ilişkin sırasıyla “365 gün” ve “7.300 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.