Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/14775 E. 2015/29191 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14775
KARAR NO : 2015/29191
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/143142

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/02/2011
NUMARASI : 2008/1383 (E) ve 2011/117 (K)
SANIKLAR : M.. A.., İ.. P..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın sanık İ.. P.. ile tanıştığı ve maddi durumunun kötü olduğunu söylediği, sanık İ.. P..’nın tanıdığı yüksek rütbeli emekli subay olduğunu, bu kişinin kamu görevlileri ve bankalar nezdinde geniş bir çevresi ve etkisinin bulunduğunu, geri ödemesiz iki trilyon kredi çıkarabileceğini belirttiği, bunun üzerine katılan ile sanık İhsan’ın birlikte Ankara’ya giderek sanık M.. A.. ile buluştukları, sanık M.. A..’un da teşvik kredisi işlemlerini halledebileceğinden bahisle katılanı ikna ederek işlemler karşılığında 20.000 TL para talep ettiği, ancak katılanın 6.000 TL para verebileceğini söylemesi sanık M.. A..’un kabul ettiği ve elden bu parayı aldığı, daha sonra sanık Mahmut’un katılanı sürekli arayarak birkaç gün içerisinde krediyi imzaya çıkaracağını ve 25 gün içerisinde paranın çıkacağını söyleyerek anlaşmalarının dışında ücret talep ettiği, katılanın sanığın hesabına 4.250 ve 6.650 TL havale gönderdiği ancak daha sonra sanığa ulaşamadığı, bu suretle sanıkların dolandırıclık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanık ifadeleri, katılan beyanı, tutanaklar, ödeme belgeleri ile tüm dosya kapsamına göre sanıkların mahkumiyetlerine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olmaları karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.