Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/14511 E. 2014/4016 K. 05.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14511
KARAR NO : 2014/4016
KARAR TARİHİ : 05.03.2014

Tebliğname No : 9 – 2011/247580
MAHKEMESİ : Van 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/01/2011
NUMARASI : 2010/26 (E) ve 2011/4 (K)
SUÇ : Mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde;
Suça sürüklenen çocuğun, daha evvel kendisini dövmüş olan katılanın evinin önünden geçerken sinirlenip taş atarak katılanın evinin camını kırdığı olayda, mahkemenin “mala zarar verme” suçunun oluştuğuna yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)5395 sayılı Kanunun 3/a-2. maddesine göre kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuk için “suça sürüklenen çocuk” ifadesinin kullanılması gerekirken “sanık” ifadesinin kullanılması,
2)5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35.maddesi ve Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğinin 20/1-7. maddesi uyarınca, fiili işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmemesi halinde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 5237 sayılı TCK’nın 50/1-d maddesine göre hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya karar verilebileceği hüküm altına alındığı, maddede belirtilen “cezanın yarısından bir katına kadar” ifadesine göre hükmolunan hapis cezasının en fazla ceza süresi kadar seçenek yaptırıma çevrilebileceği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında mahkum olduğu 1 ay 20 gün hapis cezasının 2 ay süreyle seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.