YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1427
KARAR NO : 2014/8242
KARAR TARİHİ : 28.04.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/52975
MAHKEMESİ : Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2010
NUMARASI : 2008/550 (E) ve 2010/622 (K)
SUÇ : Nitelikli güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Tasfiye Halinde S. S. Burçak Konut Yapı Kooperatifi’nin 23/06/2002 tarihli Genel Kurul toplantısında 2 yıl için yönetim kurulu üyeliğine seçilen ve 20/07/2003 tarihli Olağan Genel Kurul’da Burçak Sitesi Yöneticisi olduğu bildirilen sanığın, 15/01/2006 tarihli Olağanüstü Genel Kurul’a kadar görev yaptığı zaman diliminde; site için alınmış tv ve sehpasını kendi işyerinde kullanması, belli dönemlere ait su borcunun ödenmesi için toplanan parayı yatırmaması, imzasız gider pusulaları kullanılması, icra takipleriyle tahsil edilen aidat alacaklarının yönetim hesabına geçirilmemesi eylemlerinin “nitelikli güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
rçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; Tekirdağ Ticaret Sicili Memurluğu’nun 17/12/2007 tarihli cevabi yazısına göre sanığın Tasfiye Halinde S. S. Burçak Konut Yapı Kooperatifi’nin yönetim kurulu üyesi mi yoksa Burçak Sitesi yöneticisi mi olduğu hususunda ortaya çıkan tereddütün suç vasfının tespiti açısından giderilmesi, sıfatının tarihleri de belli olacak şekilde gösterilmesi, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında rapor veren 27/06/2008 tarihli bilirkişi raporunda Av. Selim A. tarafından icra takiplerine konu tahsilat tutarlarının sanığa teslimine dair imzalı bir belge görülemediği tespiti karşısında adı geçen avukatın 19/12/2008 tarihli duruşmadaki “… tahsilatları teslim ettim, imzalı belge aldım,.. soruşturma aşamasında belgeleri de ibraz ettim…” şeklindeki beyanı ile oluşan çelişkinin giderilmeye çalışılması, soruşturma ve kovuşturma aşamasında rapor veren aynı bilirkişi dışında işinin ehli bilirkişi veya bilirkişi kurulu tayin edilerek 09/06/2006 havale tarihli dilekçedeki şikayetler doğrultusunda yeniden kaydi inceleme yaptırılıp rapor alınması, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.