Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/14195 E. 2014/17727 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14195
KARAR NO : 2014/17727
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/138227
MAHKEMESİ : Muğla 2.Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/10/2010
NUMARASI : 2010/100 (E) ve 2010/505 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır.Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; Sanığın, İ.-N. (İ.) şubesi nezdindeki M. D. hesabından keşide edilmiş gibi görünen; 02.11.2009 tarihli bilirkişi raporu ve banka şubesinin 11.05.2009 tarihli cevabi yazısı içeriğine göre tamamen sahte üretildiği belirtilen 29.10.2008 keşide tarihli, 6.250 TL bedelli, 2020192 seri no’lu, hamiline (keşidecisi N. D.) çek yaprağını, katılan A.. G..’e ait mermerin satın alınması karşılığında tanık C. G.’ye ciro ederek vermesi şeklinde gerçekleştiği iddia olunan eylemlerinin sübutu halinde; “Resmi belgede sahtecilik” suçu yanında TCK’nın 158/1-f-son maddesinde tanımlanan “nitelikli dolandırıcılık” suçunu da oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tayin ve takdir görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek “görevsizlik” kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.