YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14193
KARAR NO : 2015/28812
KARAR TARİHİ : 16.09.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık (suç vasfındaki değişiklikle hırsızlık)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır.Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Müştekinin işyerine su istemek bahanesi ile gelen sanığın daha sonra su falına bakmayı teklif ettiği ve “bereketli olması için” para ve altın istediği, müştekinin 70 TL para ve altın kolyesini sanığın fal bakarken kullanması için verdiği, para ve altını alarak beyaz bir kağıda sardığı ve ayrıca belli bir miktar gazete parçası istediği, sanığın fala baktıktan sonra para ve altının sarılı olduğu kağıdı ve gazete parçasını eline alarak gazete kağıdını tuvalette yakması gerektiğini söylerek içeri gittiği, biraz sonra gelip beyaz kağıdı vitrine bıraktığı ve oradan uzaklaştığı, para ve altının beyaz kağıt içerisinde olduğunu düşünen müştekinin bir süre sonra kontrol ettiğinde beyaz kağıt içerisinde para ve altınının olmadığını gördüğü somut olayda; sanığın hileli hareketlerle müştekiyi kandırarak menfaat temin etmesi karşısında; atılı eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hırsızlık suçundan hüküm verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.