Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/139 E. 2014/14329 K. 10.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/139
KARAR NO : 2014/14329
KARAR TARİHİ : 10.09.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/560
MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/10/2010
NUMARASI : 2010/242 (E) ve 2010/1075 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
A.. Prefabrik İnşaat Limited Şirketi’nin yetkilisi olan sanığın, katılan R.. Otomotiv Ticaret A.Ş.’den 16.03.2007 tarihli kira sözleşmesiyle 3 adet otomobil kiraladığı, bir süre sonra sanığın kira bedelini ödeyememesi üzerine katılan şirket tarafından gönderilen 04.04.2008 tarihli ihtarnameyle sözleşmenin feshedildiği ve araçların iadesinin istendiği, buna rağmen sanığın kira bedelini ödemediği gibi araçları da iade etmediği ve sanığın bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suça konu araçların sanığa ifa ettiği meslek ya da hizmet dolayısıyla tevdi edilmemiş olması nedeniyle eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde TCK’nın 155/2. maddesi gereğince hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.