Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13865 E. 2015/28712 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13865
KARAR NO : 2015/28712
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/363887

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Niğde Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/07/2011
NUMARASI : 2011/145 (E) ve 2011/205 (K)
SANIK : G.. K..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında gün adli para cezası miktarı maddesi olan 5327 sayılı TCK’nun 52/2 maddesi yazılmamış ise de bu husus mahallinde düzeltilebilir bir hata olarak görülmüştür.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de; “Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de, birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının,özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin, kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır. Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır. Bilişim sisteminden maksat,verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü, yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır. Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için,dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların,ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.
Sanık G.. K..’nın 2009 yılı Mart ayının başında İzmir ili Çiftlik ilçesine gelerek katılan D.. P..’la patates alım satımı konusunda pazarlık yaptığı, pazarlık sonucunda D.. P..’tan 2 kamyon patates satın aldığı, bu patateslere karşılık sanığın katılana Garanti Bankası Anafartalar Caddesi Şubesine ait 18/03/2009 tarihli keşidecisi İnanlar İletişim Telekomünikasyon Elk. Teks. Tic. San. Ltd. Şti olan 11.000 TL bedelli çeki arkasını cirolayarak verdiği, çeki alan katılanın çeki Garanti Bankası Niğde Şubesine götürdüğü ancak yapılan araştırmada çekin sahte olduğunun anlaşıldığı, böylece sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının işlediğinin idida edildiği olayda; sanığın savunmasında çekin sahte olduğunu bilmediğini, patates alması için Ankara ili Polatlı ilçesinden Mustafa Duman tarafından yurtiçi kargo aracılığı ile gönderildiğini beyan ettiği, yurtiçi kargodan sanığın belirttiği hususun sorulduğu ancak böyle bir gönderi olmadığının bildirilmesi karşısında sanık beyanı, katılan beyanı, ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş davaya konu çek hakkında bilirkişi incelemesi yapılmış ve söz konusu çekin iğfal kabiliyetinin bulunduğunun belirtilmiş olması karşısında bozma düşüncesine itibar edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 15/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.