Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/1386 E. 2014/16946 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1386
KARAR NO : 2014/16946
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/45528
MAHKEMESİ : Bandırma Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2010
NUMARASI : 2010/536 (E) ve 2010/939 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Sanık ile katılan şirket arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesi uyarınca, sanığın katılan şirketten kiraladığı makineleri sözleşme bitiminde belirtilen süre içerisinde iade etmemesi şeklindeki eylemin, 6545 sayılı Kanun’un geçici 6. maddesi de gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 155/2. maddesinde öngörülen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle, aynı Kanunun 155/1. maddesi gereğince yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son hükmüne göre ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 21/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.