Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13841 E. 2015/28249 K. 08.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13841
KARAR NO : 2015/28249
KARAR TARİHİ : 08.09.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/140890

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2010
NUMARASI : 2009/1303 (E) ve 2010/943 (K)
SANIK : M.. G..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Zarar giderilmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden bozma isteyen tebliğnameye iştirak edilmemiştir.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği,fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, katılana gümrükte tanıdıkları olduğunu ve 2 adet lcd televizyon getireceğini söyleyerek katılandan 1600 TL alıp televizyonları getirmediği iddia edilen olayda mahkemenin dolandırıcılık suçunu işlediğine dair kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
2) 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20,00 TL dahil) az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir” şeklindeki hüküm dikkate alınmadan, toplam 20,00 TL yargılama giderinin sanıklardan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görüldüğünden,hüküm fıkrasındaki adli para cezasına ilişkin sırasıyla “80 gün” ve “1.600 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine,sırasıyla “5 gün“ ve “100 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin bölümün çıkarılarak yerine “20,00 TL yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20,00 TL’den) daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince hazine üzerinde bırakılmasına” denilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.