Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13799 E. 2015/28406 K. 09.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13799
KARAR NO : 2015/28406
KARAR TARİHİ : 09.09.2015

Tebliğname No : 15 – 2011/374675

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/07/2011
NUMARASI : 2010/105 (E) ve 2011/268 (K)
SANIK : N.. B..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli kararın başlık bölümünde, katılanlar A.. S.. ve A.. K.. vekili olarak Av. Sadık Avcı, katılan R.. A.. vekili olarak Av. Eren Keskin yazılması gerekirken, avukat isimleri farklı yazılmışsa da, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık müdafinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, Maltepe Kaymakamlığı İnsan Hakları Komisyonunda üye olarak görev yapmakta iken, katılan Raffii Hermon Araks ile tanıştığı, katılana herkesin bilmediği ancak yurt içinde bir süre çalışan kişinin emekli olabileceği yasal bir yol bulunduğunu söylemesi üzerine katılanın sanığa güvenerek emeklilik işlemlerini takip etmesi için sanık adına vekaletname çıkardığı ve 3.600 TL parayı işlemler için verdiği, sanığın bu şahsın aracılığı ile tanıştığı A.. K..’den aynı şekilde vekaletname ve 5.000 TL alarak onun da emekli olacağını bildirdiği, daha sonra tanıştığı katılanlar H.. F.. ve İ.. Ö..nda da emeklilik işlemlerini takip edeceği konusunda güven oluşturarak katılanlardan ayrı ayrı 6.500 TL para aldığı, katılan M.. D..’in de aynı amaçla sanığa vekaletname ve 900 TL para verdiği ayrıca sanığın eşi olan Kamuran Seval Bayram hesabına 2.650 Euro yatırdığı ancak sanığın katılanların emeklilik işlemlerini takip etmeyerek beş ayrı katılana yönelik dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık ifadesi, katılan ve tanık beyanları, tutanaklar, Sosyal Sigortalar Kurumunda emeklilik işlemlerini takip etmek amacıyla düzenlenmiş vekaletnameler, ödeme belgesi ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin ve katılan A.. K.. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; tüm katılanlara yönelik hüküm fıkralarından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “120 gün”, “100 gün” ve “2.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” , “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.