YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13771
KARAR NO : 2015/28404
KARAR TARİHİ : 09.09.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık ile oğlu A.. P..’ın suç tarihinde araç kiralama işiyle uğraştıkları, şikayetçi N.. C..’in kendi adına ruhsata kayıtlı … plakalı aracı için A.. P..’a altı ay süreliğine kiralama yetkisine ilişkin noter onaylı vekaletname düzenleyerek aracı teslim ettiği ancak bu süre içerisinde A.. P.. tarafından Necla Cin’e herhangi bir kira ödemesi yapılmaması üzerine, N.. C..’in azilname düzenlediği ve aracını geri almak istediği, yapılan araştırmada aracın yazılı bir sözleşme ile sanık Y.. P.. tarafından, katılan B.. A..’a 13.000 TL’ye satıldığının tespit edildiği, ruhsat sahibi olan N.. C..’in aracını geri aldığı ancak sanık Y.. P..’ın katılan B.. A..’a kendisine ait olmayan aracın harici satışını gerçekleştirip satış bedelini almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık ifadesi, katılan ve tanık beyanları, tutanaklar, vekaletname ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiş, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uygulanırken tekerrüre esas olan en ağır cezanın seçilmesi gerekirken iki ayrı ceza içeren ilamın tamamının tekerrüre esas alınması hususunun infaz aşamasında düzeltilmesinin mümkün olması ve aynı Kanun’un 53. maddesi gereğince sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezası ile cezalandırılmasının kanuni sonucu olması nedeniyle tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 09/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.