Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13729 E. 2014/2535 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13729
KARAR NO : 2014/2535
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

Tebliğname No : 3 – 2012/88531
MAHKEMESİ : Akseki Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2012
NUMARASI : 2011/103 (E) ve 2012/5 (K)
SUÇ : Mala zarar verme, yaralama

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mahkumiyet kararının verildiği 17.01.2012 tarihli duruşmanın kapalı yapılmasına rağmen, hükmün aleni tefhim edilmesi suretiyle CMK’nın 185. maddesine muhalefet edilmesi telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Somut olayda; suça sürüklenen çocuğun babaannesi olan tanık Fatma ile tanık Metin’in çalıştıkları lokantada katılan Şükrü ile aralarında tartışma yaşandığı, tartışma esnasında suça sürüklenen çocuğun katılana kafa ve yumruk atarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ölçüde yaraladığı ve katılana ait kamyonetin camına dirseğiyle vurarak kırdığı sabit olmakla mala zarar verme ve yaralama suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
1) Mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken, aşağı sınırdan ceza tayin edileceğinin belirtilmesine rağmen, alt sınırın üzerinde 6 ay hapis cezasına hükmolunması,
2) Suça sürüklenen çocuğun, suç tarihi itibariyle 15 yaşından küçük olmasına rağmen TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, aynı Kanunun 31/3. maddesi uyarınca indirim yapılarak fazla ceza tayini,
3) Suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçunu haksız tahrik etkisi altında işlediği kabul edilerek TCK’nın 29. maddesi uyarınca indirim yapıldığı halde, yaralama suçunda haksız tahrik indiriminin neden uygulanmadığının karar yerinde tartışılmaması,
4) 5275 sayılı CGİK’nın 106/4. maddesi uyarınca çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.