Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13517 E. 2015/27471 K. 24.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13517
KARAR NO : 2015/27471
KARAR TARİHİ : 24.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın resmi zabıta kıyafetiyle olay günü müştekinin yanına gelerek işyerinin önünde bulunan molozları göstererek ve kendisini Bayraklı Belediyesi’nde zabıta şefi … Polat olarak tanıtıp “şimdi amirimden fırça yedim, bu molozları kaldırmamız gerekiyor.” diye söylediği, müştekinin tadilatın bitmediğini, bittikten sonra hepsini kaldıracağını söylediği ancak sanığın bu molozları hemen kaldıracağız çuval başına 1 TL alırız dediği, müştekinin molozların kaldırılması karşılığında 30 TL teklif ettiği, sanığa 50 TL verdiği, 20 TL para üstünü vermeyen sanığın “hakkını helal et bu para tam gelir” diye söylediği, müşteki molozların kaldırılmadığını görünce Bayraklı Belediyesini arayarak … Polat’ı sorduğu, belediyedeki görevlinin Bayraklı Belediyesinde … Polat isimli bir zabıtanın olmadığını söylediği, bu suretle atılı suçu işlediği iddia edilen olayda;
Suç işlenirken, Bayraklı Belediyesi’nin maddi varlığı olan zabıta kıyafetinin kullanılmış olması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin
üst dereceli Ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 24.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.