Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13407 E. 2014/1886 K. 05.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13407
KARAR NO : 2014/1886
KARAR TARİHİ : 05.02.2014

Tebliğname No : 9 – 2011/227614
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/01/2011
NUMARASI : 2010/194 (E) ve 2011/7 (K)
SUÇ : Kamu malına zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Somut olayda; suça sürüklenen çocukların, düğün konvoyunda bulundukları esnada; trafiğin tıkanmasına müdahale eden şikayetçi polislerin kullandığı polis aracına elleriyle vurarak kaportasında çökük meydana getirdikleri ve kelebek camını kırıdıkları ve bu şekilde kamu malına zarar verme suçunu işlediklerine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı Kanunun 50/3. maddesi gereğince, fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuklar hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlarından birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
2-5395 sayılı Kanun’un 3/a-2. maddesine göre kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuklar için suça sürüklenen çocuk ifadesinin kullanılması gerekirken sanık ifadesinin kullanılması,
3-TCK’nın 62. maddesinin “taktiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir, Taktiri indirim nedenleri kararda gösterilir.” düzenlemesi, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin de son duruşmada lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmesi karşısında, bu hususlar irdelenmeden, suça sürüklenen çocuklar hakında kurulan hükümde, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde 62. maddenin uygulanmamasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.