Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13257 E. 2015/27441 K. 24.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13257
KARAR NO : 2015/27441
KARAR TARİHİ : 24.06.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için,eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Suça sürüklenen çocukların, sanık …’ın torunları oldukları, …’ın sahibi olduğu, inşaat ve temizlik malzemeleri satışı üzerine çalışan iş yerinde, suça sürüklenen çocukların çalışmamalarına rağmen sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyip bu belgeleri suça sürüklenen çocuklara ayrı ayrı imzalattıktan sonra başvuru yapması üzerine çocukların Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlarının yapıldığı, Sosyal Güvenlik Kurumu kontrol memurlarınca 14/11/2008 tarihinde iş yerinde yapılan kontrolde suça sürüklenen çocukların fiilen çalışmadıklarını tespit edilmesi ile işe giriş bildirgelerinin iptal edildiği, bu suretle sanık ve suça sürüklenen çocukların nitelikli dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda; çocukların fiilen söz konusu iş yerinde hafta sonları çalıştıklarına dair beyanları, iş yerinin idari ve vergi mevzuatlarına uygun olarak kurulmuş bulunan gerçek bir iş yeri olması, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına verilmiş bulunan işe giriş bildirgelerinin sahte olmaması, çocuklar hakkında sağlık aktivasyonu yapılmadığına dair kurum yazısı ile sigorta primlerinin ödenmiş olması karşısında, katılan kurumun zararından bahsedilemeyeceği anlaşılmakla, sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında kurulan beraat kararlarında isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 24/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.