Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13211 E. 2015/27312 K. 23.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13211
KARAR NO : 2015/27312
KARAR TARİHİ : 23.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, www. sahibinden.com adlı internet sitesinde gerçekte kendisine ait olmayan bir aracı satışa arz edip aracı satın almak üzere kendisiyle irtibat kuran müştekiye, maddi olarak çok sıkışık durumda olması nedeniyle aracı ucuza sattığını beyan ederek 23.000 TL üzerinden anlaşma yaptığı, bilahare kaparo adı altında ve satış parasından mahsup edilmek üzere kendi adına açılmış posta çeki hesabına yatırttığı çeşitli miktarlardaki paraları çektiği halde aracı teslim etmeyip müştekiyle iletişimi keserek izini kaybettirdiği iddia edilen somut olayda, eylemin sübutu halinde TCK’nın 158/1-f maddesinde tanımlanan “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tayin ve takdiri görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek “görevsizlik kararı” verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326 son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmemesine 23/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.