Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13205 E. 2015/27343 K. 23.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13205
KARAR NO : 2015/27343
KARAR TARİHİ : 23.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanığın, olay günü evinin avlusunda oturan katılanın yanına gelip kendisini banka memuru olarak tanıttığı, bankaya 1.000 TL ödenmesi gerektiğini bu ödemeyi yapması durumunda 500 TL olan emekli maaşının 750 TL’ye çıkacağını söyleyerek katılanın kendisine vermesini sağladığı 125 TL’yi alarak uzaklaştığı, bu surette dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen somut olayda,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın aşamalarda, katılanı tanımadığını, Gömeç İlçesine hiç gitmediğini beyanla suçlamayı reddetmesi, katılana ve tanıklara soruşturma ve kovuşturma aşamasında dolandırıcılık eylemini gerçekleştiren kişinin sanık olup olmadığı hususunda herhangi bir canlı teşhis de yaptırılmamış olması karşısında, sanık ile katılan ve tanıkların mahkemede yüzleştirilerek dolandırcılık eyleminin failinin sanık olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, bu mümkün olmadığı taktirde sanığın teşhise elverişli olan ve bütün yönlerden çekilmiş yeni fotoğraflarının temin edilerek teşhis işleminin gerçekleştirilmesi ile olaya ilişkin bilgi ve görgüsü olduğu anlaşılan Fatma Derdemez isimli şahsın usulen çağrılıp tanık olarak dinlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar, üstsoyu ile diğer kişiler yönünden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- 6352 sayılı Kanunun 100 maddesi ile değişik CMK’nın 324/4 maddesi ek cümlesinin devlete ait giderlerinin 21/07/1953 tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarını Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderlerin devlet hazinesine yükletilmesine karar verilir, hükmü uyarınca terkin tutarı olan 20 TL altındaki yargılama giderinin Hazine üzerinde bırakılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.