Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13130 E. 2014/17731 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13130
KARAR NO : 2014/17731
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/292858
MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2011
NUMARASI : 2010/693 (E) ve 2011/277 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcıık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; Birlikte yerli ürünler ticareti yaptıkları belirtilen ve üreticilerden mal alan sanıklardan biri olan Özer’in Dursun’dan, daha önce de mal alıp sorunsuz bir şekilde ödeme yaparak güven sağladıktan sonra, şikayetçiyi arayıp sanık Osman’ı köye gönderdiğini ona yardımcı olunmasını istemesi; köye gelen sanık Osman’ın da katılan Dursun’dan kuru incir alarak neticede bedeli karşılığı 19/08/2010 tarihli ekspertiz raporuna göre “tamamen sahte üretilmiş olduğu” bildirilen suça konu katılan Emin adına İ.bankası Sanayi Sitesi (Kayseri) nezdindeki hesabından verilmiş gibi görünen 05/02/2010 keşide tarihli 25.000 TL bedelli 3414457 seri no’lu (hamiline) çek yaprağını birinci ciranta sıfatıyla ciro ederek vererek haksız yarar sağlamaları eylemlerinin sübutu halinde; TCK’nın 158/1-f-son(her iki sanık açısından) ve 204/1 (sanık Osman açısından) maddelerinde tanımlanan suçları oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tayin ve takdir görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek “görevsizlik” kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak yazılı biçimde kararlar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Osman sanık Özer ve müdafiisi ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğudan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.